İngiltere Başbakan Yardımcısı Angela Rayner istifa etti.
Sebep mi?
Satın aldığı evin damga vergisini eksik ödemiş.
İlginç bunun için istifa etmiş.
Olay şöyle:
Rayner, 2025 Mayıs ayında 800 bin sterlinlik bir sahil evi alıyor.
30 bin sterlin damga vergisi ödüyor.
Ama sonra ortaya çıkıyor ki aslında 70 bin ödemesi gerekiyormuş.
Arada 40 bin sterlin yani yaklaşık 2 milyon liralık bir fark var.
Peki Neden böyle olmuş? Neden başbakan yardımcısı böyle yapmış?
Rayner, evi “birinci ev” olarak beyan etmiş.
Ancak oğlu için kurulan ve mülkiyetin bir mütevelli adına tutulduğu özel bir sistem olan trust üzerinden başka bir mülk bulunduğu için, bu ev “ikinci ev” sayılıyormuş.
İkinci evlerde vergi daha yüksek.
Medya olayı ortaya çıkarıyor, kamuoyu konuşuyor.
Başbakan’ın etik danışmanı devreye giriyor, araştırma yapılıyor.
Rapor çıkıyor: “Kasıt yok, iyi niyet var ama Bakanlar Kurulu Etik Kuralları ihlal edilmiş.”
Ve Rayner diyor ki: “Sorumluluk bana ait, partim zarar görmesin.”
Hem Başbakan Yardımcılığı hem de İşçi Partisi Genel Başkan Yardımcılığı görevinden istifa ediyor.
Bakın hem Başbakan yardımcılığından hem de parti genel başkan yardımcılığından istifa ediyor
Şimdi buradan Türkiye’ye dönelim…
Bizde olsa ne olurdu?
- Önce “Bu, küresel güçlerin operasyonudur” açıklaması gelirdi.
- Sonra “Damga vergisini eksik ödemek suç değildir” başlıklı hukukçu yorumları ekranları doldururdu.
- Ve tabii ki “bu FETÖ’nün oyunudur” diye sosyal medya kampanyası başlardı.
İşte tam bu noktada Türkiye medyasını sahneye alalım.
işte size Yandaş Medya Örnekleri:
Kimler neler derdi bir bakalım:
🎙 Hande Fırat (denge vurgusu):
“Sevgili izleyiciler, İngiltere’de yaşanan bu olay aslında göründüğü kadar masum değil. Bu, siyasi rakiplerin fırsatçılığı. Bir damga vergisi eksik ödemek, hele ki yanlış bilgilendirme sonucu olmuşsa istifa gerektirmez. Bizde olsa Maliye düzeltir, konu kapanır. Orada siyasi linç kültürü işliyor.”
Şimdi sıra Ahmet hakanda. O da her zamanki gibi lafı dolandıran “tarafsız” görünme çabası ile şunları yazardı.
“Şimdi… Angela Rayner istifa etmiş. Tamam, güzel bir şey… Ama abartmayalım.
Bir damga vergisi meselesi yüzünden istifa etmek biraz fazla duygusal bir tepki.
Bizde olsa gider eksik parayı yatırır, mesele kapanırdı.
Hem, İngiltere’de siyaset öyle tertemiz değil ki… Orada da çıkar hesapları, kulisler dönüyor.
Bu olayı bize ‘ahlak dersi’ diye pazarlayanlara şunu sorarım:
Hani İngiltere’de büyük yolsuzluklar? Onlar niye istifa etmiyor?
O yüzden, bu işi ‘medeniyet farkı’ diye sunmak bence romantizm.”
Nasıl aynen böyle derdi değil mi?
Ve sıra Abdulkadir Selvide. Böyle durumlarda o da topa girerdi.
“Angela Rayner’ın istifası İngiltere’deki hassas dengeleri yansıtıyor. Ama bazen koltukta kalmak daha büyük sorumluluk gerektirir. Türkiye’de olsa Sayın Cumhurbaşkanı hatayı telafi ettirir, görevine devam ettirirdi. İstikrar önemli.”
Sarayın tosunu zafer şahin de topa girer gerdan kıra kıra sert ve muhalefet karşıtı şunları söylerdi:
“Bir vergi hatası yüzünden istifa… Vay be! Kusura bakmayın ama bu resmen aptallık. Türkiye’de olsa gider Maliye’ye yatırır, konu kapanır. Bu ‘demokrasi dersi’ masallarına kanmayın. Bu istifa siyasi operasyonun ta kendisi.”
İşte bizde böyle olurdu, sarayın kurşun askerleri de bunları söylerdi.
Olayın İngiltere’deki versiyonu siyasi sorumluluk, Türkiye’deki versiyonu ise “mağduriyet hikâyesi” olurdu.
İngiltere’de 40 bin sterlinlik bir vergi hatası, koskoca hükümet üyesini koltuksuz bırakıyor.
Bizde ise kamu ihalesinden çıkan bavul dolusu parayı bile “görüntü montaj” diyerek kapatıyorlar.
Deveyi hamudu ile götürüyorlar bir de pişkin pişkin vatan bölünmez bayrak inmez diyorlar.