MEZARA TESLİM FİYAT KAÇA?
Türkiye’de artık “yok artık” diyeceğimiz hiçbir şey söz konusu değil.
Habere bakar mısınız: Suç endeksinde ilk 10’daki Türkiye’de çeteler sosyal medyada ‘tarife’ yayınlıyor: Kol-bacak kırmak 25 bin lira…
Nasıl, iyi mi?
Türkiye öyle bir noktaya geldi ki… artık suçun bile “fiyat listesi” var. Yani bunun adı tarifeli şiddet.
Kampanyalı mafyatik eylemler.
Suç endeksinde ilk 10’a girince öyle oluyor demek ki; daha bir disiplinli, tarifesi belli. Yani bir düzen içinde.
Nasıl adliyelerde tarifeler var, suça göre parayı verip tahliye oluyorsun… onun gibi bir şey işte.
Tarifeli mafya eylemleri bunlar.
Haberi duyunca hemen canınızı sıkmayın, olaya iyi yerden bakın. Mafyayla çalışırken artık kandırılmıyorsunuz. Tarife belli. Ne karşılığında ne ödeyeceğiniz hepsi listelenmiş. Böylece mafyayla daha “güvenli” bir ilişkiye giriyorsunuz.
Artık karanlık sokaklarda “Ne kadar istiyorsun abi?” diye fısıldaşmıyorlar. Adamlar Instagram’da hikâye atıyor, Twitter’da sabitliyor, Telegram kanallarında PDF katalog paylaşıyor. Profesyonellik tavan yapmış yani.
Bir zamanlar karanlık çetelerin fısıltıyla konuştuğu işler, bugün adeta “açık büfe hizmet” gibi internette dolaşıyor. “Kol-bacak kırma 25 bin lira…” Ekstra 5 bin verirseniz “sessiz kırık” paketi de oluyordur herhalde. Eylem yapılan şahıs bağırmıyor, komşular rahatsız olmuyor. Ayrıca kampanya dönemleri de mutlaka oluyordur: “İki kol alana bir burun bedava!” Yani burun kırma da bizden.
Kampanya döneminde “İki kırık alana mekâna kurşunlama yarı fiyatına” gibi ifadeler henüz yok.
Daha bitmedi: “Mekâna kurşunlama 530 bin lira.” (KDV dahil fiyat bu.) “Silahlı saldırı 700 bin.”
Her bir eylemin fiyatı var. Yeter ki sen paradan haber ver. Artık ilanlar veriliyor.
Yani ülkede hukuksuzluk öyle bir sıradanlaşmış ki, neredeyse kredi kartına taksit soracağız.
Suç örgütleri, mafya o kadar pervasızlaşmış ki neredeyse Ziraat Bankası’yla anlaşma yapacaklar:
Suç kredisi 36 ay vadeli, kefilsiz, sadece TC kimlik no ile.
İnanın, bu aşama eminim el kulağındadır.
Peki suç örgütlerini böyle pervasız yapan şey ne? Yargının felç olması, iktidar–suç örgütleri ilişkisi ve cezasızlık. Bunun izahı bu.
Böyle olunca da ortaya tarifeli suç ekonomisi çıkıyor. Şu an yaşadığımız tam da bu.
İktidar–çete ilişkisi o kadar ayan beyan ki… adamlar korkmuyor, çekinmiyor, utanmıyor.
Çünkü biliyorlar:
Dosya açılmaz, kamera kayıtları kaybolur, tanıklar yurtdışına tatile gönderilir, hâkim-savcı bir telefonla değişir.
Bu güvenle de “hizmet sektörü” açmışlar resmen! Bakanlarla fotoğrafları da zaten boy boy var. Müşterilerine güven veriyorlar.
Bu kadar hizmet kalemi çıkmışken insan ister istemez düşünüyor:
“Arkadaş, bari madem her şeye fiyat biçmişsiniz… Mezara Teslim Paket – Her Şey Dahil kaç para?”
Suikast için önden rezervasyon yapıyor musunuz? Cenaze işlemleri? Mezar kazımı? Defin işlemleri fiyata dahil mi? Yani tam anlamıyla mezara teslim ne kadar?
Ve en önemlisi: Devletin görmezden gelmesi paketin içinde mi, yoksa ekstra mı?
Bakın, bu son madde çok önemli. Sipariş verirken bunu mutlaka sorun. Devletin görmezden gelmesi paketin içinde olsun.
Yani anlayacağınız, mafyaya sipariş verirken kazık yemeyin ve sözleşmeyi iyi okuyun.
Mezara Teslim Paket – Her Şey Dahil sistem için içinde nelerin dahil olduğunu iyice öğrenin.
Teklif alırken de diğer mafyalardan teklif alın. Alternatifler çok olduğu için ciddi fiyat kırabilirsiniz.
Ama fiyatı kırmak için çok zorlamayın derim. Ne olur ne olmaz bir tarafınızı kırabilirler. Tabii “bir tarafınızı kırabilirler” derken kalbinizi kırarlar anlamında söylemiyorum…
Ayrıca şu sıralar Black Friday geliyor. Kampanyalar olabilir. Fırsatları kaçırmayın derim.
Bu ülkenin geldiği absürd noktanın resmi tam olarak budur: Suç, karanlıktan çıkmış, hizmet sektörüne geçmiş.
Eskiden mafya devletten korkardı. Bugün devlet, mafyayla el ele kol kola. Bugün devlet mafyayla selfie çekiyor.
Eskiden suç saklanırdı. Şimdi suç “kampanyalı” satılıyor.
Hukukun olmadığı yerin boşluğunu birileri mutlaka doldurur. Ve o boşluğu dolduranlar bugün topluma “fiyat listesi” sunuyor. Devlet ise hâlâ “bu işlere karışmamış gibi” davranıyor.
Bir ülkede insanlar geçim derdinden kırılırken, suç örgütleri “kol-bacak kırmayı”, mekân kurşunlamayı hizmet sektörüne çevirmişse… Bir ülkede adalet dip yapmışsa… Bir ülkede hukukun yerini tarifeler almışsa…
Orada devlet çökmüş, toplum da kaderine terk edilmiş demektir.
Neyse, yazımı artık bağlayayım.
Kendinize dikkat edin. Çünkü bu ülkede yaşamak artık lüks oldu. Mafya kurşunlamazsa apartmanınız yıkılabilir, altında kalabilirsiniz; yediğiniz yemekten zehirlenip ölebilirsiniz, ne bileyim, her şey olabilir.
Yani kısaca, kendinize iyi bakın.