TGRT, İhlas Holding ve Patron Aslıhan Ören: Bir Yandaş Medya Anatomisi

Biliyorsunuz yandaş medyanın önde gidenlerinden biri de TGRT.

Gazeteci Metin Cihan, TGRT’den ayrılanların çalıştıkları esnada WhatsApp gruplarından paylaşımları ifşa etti.

Aslında bu yazışmalar, yandaşların iktidara yaranmanın, para hırsının, mamalarının kesilme korkusunun net göstergesi.

Türkiye’de iktidar destekli medya düzeninin nasıl çalıştığını merak edenler için, Metin Cihan’ın paylaştığı TGRT yazışmaları adeta ders niteliğinde.

Bu yayında sadece bir medya organındaki patronaj ilişkisini değil, tüm bir iktidar-medya-ticaret ağını konuşacağız.

Çünkü mesele bir kişinin kibri, hoyratlığı değil; bir sistemin kokuşmuşluğu.

İşte size bu yayında İhlas Holding ve TGRT üzerinden yandaşlığın ve vicdansızlığın, ahlaksızlığın resmini çizeceğim.

Tabii bu resmi çizmek için Abidin Dino olmaya gerek yok.

Metin Cihan’ın ifşaları, Türkiye’de yandaş medyanın nasıl işlediğini göstermesi açısından eşsiz bir belge niteliğinde.

Görüyoruz ki mesele sadece birkaç kaba mesaj ya da bir iki kötü yönetici değil: Burada tüm bir medya düzeninin çürümüş yapısı gözler önüne seriliyor.

Gelin önce şu mesajlara bir bakalım, ardından konuya derinlemesine girelim.

Burada bahsi geçen, sağa sola talimatlar gönderen Aslıhan Ören. Yani patron. Aslıhan Ören bu gücünü, Holding’in sahibi eşi Mücahid Ören’den alıyor. Yani patron eşi.

Aslıhan Ören eski bir muhabir ve spiker. SKY Türk, FOX ve ATV, TGRT Haber’de sunuculuk yaptı. TGRT’de çalışırken Mücahid Ören ile tanıştı ve hayatını birleştirdi. Halen İhlas Medya Grubu’nun başkanlığını yapıyor.

“Anladıkları dilden uygula.” “Tazminatsız gönder.” “İnsan kaynaklarına bildir, üçüncüye de yolla.”

Peki bu vicdansız talimatlardaki motivasyonunu nereden alıyor dersiniz? Yayının girişinde dediğim gibi, iktidara yaranma, para hırsı ve mamalarının kesilme korkusu.

Patron eşi Aslıhan Ören, iktidar aleyhine tek bir haber çıkarsa oyarım, tazminatsız işten atarım tonunda. İktidarı rahatsız edecek KJ bile girmek yasak.

TGRT: Bir Haber Kanalı Değil, Bir İktidar Aparatı

İhlas Holding bünyesindeki TGRT, kelimenin tam anlamıyla yandaşın önde gideni pozisyonunda. Bakar mısınız ifşa edilen yazışmaya? Konu, 2017’deki Kudüs Mitingi.

“Yenikapı’daki Kudüs mitingine canlı bağlantı yok. Bir dakikalık haber yapıp geçiyoruz.”

Şimdi aklınıza gelebilir: Yahu bu Kudüs mitingi, yandaş TGRT bunu niye vermesin? Kudüs, iktidarın seçmenini uyutmak için üstünde tepindiği konu değil mi?

Evet, öyle. Ama bu mitingi organize eden Saadet Partisi.

Bırak işte, vatandaşın Kudüs duyarlığı artsın. Hayır, olmaz. Verilmek istenen imaj belli: Kudüs’ün tek savunucusu Erdoğan imajı. İktidar için Kudüs, Filistin sadece bir istismar aracı o kadar. Saadet Kudüs mitingi yaparsa hemen sansür devreye giriyor.

Patron eşi Aslıhan Ören’nin telaşının bir sebebi de, bütün bu yayınların Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı tarafından takip ediliyor olması. Yayında çizgi dışı bir şey olursa, İletişim Başkanı Fahrettin Altun hemen devreye girer, ağızlarının payını verir. Tabii mamaları da kesilir.

İhlas Holding’in Rant Düzeni

Şimdi TGRT’nin bünyesinde olduğu İhlas Holding’e bir göz atalım. Patron Mücahit Ören ile eşi Aslıhan Ören’in rejimden nasıl sebeplendiklerine bir bakalım. İktidar tarafından bahşedilen mamanın büyüklüğünü, kamu kaynaklarını nasıl hortumladıklarını görelim.

Tabii İhlas Holding deyince ilk akla 2001’deki İhlas Finans skandalı geliyor. İhlas Finans 1995’te kurulmuştu ve “faizsiz finans” vaadiyle binlerce kişiden para toplamıştı. Ve derken, 2001’de büyük bir patlamayla battı. Yaklaşık 200 bin mudinin hayat birikimleri buhar oldu. Parasını İhlas Finans’a yatıranlar, paralarının genelde %10 ila %20 arasını alabildi. Ana paralarını alamadılar.

İhlas yetkilileri, sorumluluğu yıllar sonra konjonktüre ayak uydurarak topu, tırnak içinde “FETÖ”ye atarak sıyrılmaya çalıştı. Mudiler yıllarca mahkemelerde süründü, ama İhlas Holding’e veya yetkililere karşı açılan davaların çoğu ya zaman aşımına uğradı, ya da sonuçsuz kaldı. Hesabı sorulmadı.

Ballı İhaleler, Medya Gücü

İhlas Holding, Saray’a yakınlığı sayesinde kamu kaynaklarından beslenen projelerle büyüdü. Bünyesindeki İhlas Yapı, özellikle İstanbul’daki büyük toplu konut projelerinde TOKİ ile işbirliği yaptı: Marmara Evleri, Bizim Evler, Kristalşehir bunlardan sadece birkaçı.

İktidar destekli uluslararası ihalelere de giriyorlar. İhlas Holding, son olarak Kırgızistan’da 7 milyar dolarlık enerji ve konut projeleri için anlaşmalar yaptı. Bu anlaşmalar da yine Erdoğan ve Kırgız lider Sadır Caparov’un huzurunda imzalandı. Sistem öyle işlemiyor: Holdingler aracı kuruluş, aslan payı Saray’a gidiyor.

Diğer Yandaş Medya Örnekleri

Yandaşlık sadece Türkiye sınırları içinde değil, uluslararası boyutta da devam ettiriliyor. Diğer yandaş medya örnekleri:

  • Sabah ve ATV: TMSF’den Çalık Grubu’na, oradan Kalyon’a. Kamu bankalarından 750 milyon dolar krediyle alındı.
  • Kalyon Grubu: En fazla kamu ihalesi alan şirketlerden. İstanbul Havalimanı, Kuzey Marmara Otoyolu, İBB’den milyarlarca TL’lik işler.
  • Demirören Grubu: Doğan Medya’yı 750 milyon dolarlık Ziraat Bankası kredisiyle aldı. Kredi geri ödenmedi, banka “ticari sır” dedi.
  • Yeni Şafak ve TVNET: Albayrak Holding’e ait. Son 11 yılda 437 kamu ihalesi aldı. SEKA ve şeker fabrikaları da özelleştirme kapsamında alındı.

Sonuç: Propaganda Mekanizması ve Halk

Burada temel yöntem şu: İhale ver, medya patronu yarat, halka iktidar propagandası sat. Bu kadar basit, bu kadar sistematik.

Peki halk bu düzenin neresinde? İşin acı tarafı burada: Bu medya patronları halkın vergileriyle zenginleşiyor. Sonra bu medya organları, halkı gerçeklerden koparıyor. Sahte bir dünya kuruluyor. İşsizlik yokmuş gibi, adaletsizlik yaşanmıyormuş gibi.

Ve bu medya düzeni sürdüğü sürece: Seçmen doğru bilgiye ulaşamıyor. Halkın demokratik iradesi manipüle ediliyor.

Osmanlı dizileri ve Türkiye Yüzyılı yalanlarıyla toplum uyutuluyor.

Aslıhan Ören’in tehditkar mesajları yalnızca bir yöneticinin değil, tüm sömürü düzeninin çürümüş yapısını sembolize ediyor.

Son olarak şunu söyleyeyim: Bugün “mamalarını kaybetmemek” için iktidar yandaşlığı yapanlar, cadı avlarına destek verenler, ihalelerle semirenler, çalışanlarına talimat yağdıranlar… Hukuk önünde hesap verecek.

Ve bu çirkin düzenin enkazı altında kalacaklar.

Çünkü halkın susturulduğu bir yerde, gerçeği anlatmak en büyük direniştir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir